Kişisel Kalemler

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------   HAYRAN OLDUĞUM KİŞİ =   EMİLİA CLARKE   -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Aslında 2 tane Hayran olduğum kişi var. En sevdiğim kişi ise Emilia Clarke. Yaşadığım problemi tekrar yaşıyorum acaba Emilia Clarke'mi desem yoksa Daenerys Targaryen'mi desem bilemedim. Ama Emilia Clarke ismiyle konuya giriş yapmak isterim. Kendisi 1 Mayıs 1987'de İngiltere'de doğmuştur. Babası bir tiyatroda ses mühendisi, annesi iş kadını, erkek kardeşi ise politika okumaktadır. Londra'da önce Oxford St Edward's okulunda daha sonra ise Rye St Antony Lisesinden mezun olmuştur. Oynadığı Filmler Doctors  Triassic Attack Dom Hemingway                                        Metin Kaan Doğan 481  9-I Spike İsland Overdrive Terminatör 5 2011-2019  GAME OF THRONES <3

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------   HAYRAN OLDUĞUM KİŞİ =   ROBERT DOWNEY JR.   SPOİLER UYARISI -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Öncelikle kendisine Robert Downey'mi desem yoksa Tony Stark'mi desem bilemedim. Ama Robert Downey Jr. diyerek hayran olduğum kişiyi sizlere tanıtmaya başlamak istiyorum. Kendisi 4 Nisan 1965'te New York'ta doğmuştur. Babası aktör, yazar ve film yönetmeni olan Robert Downey Sr.'dir. Robert Downey Jr. 80 ve 90'ların sonunda Less Than Zero isimli filmde oynayarak üne kavuşmuştur. 1992'de oynadığı Chaplin filmindeki Charlie Chaplin rolü ile en iyi aktör dalında oscar ödülüne aday gösterilmiştir. 2000 yılında Ally McBeal adlı Tv dizisinde oynadığı rol ile Altın Küre Ödülünü kazanmıştır. 2004 yılında ''The Fütürist'' albümünü çıkarmıştır.

Sultanahmet Camii Tarihi Sultanahmet Camii Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'u en önemli eserlerinden biridir. Osmanlı Sultanı 1.Ahmet tarafından 1609-1616 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Orijinal olarak 6 minare olarak inşa edilen ilk camidir. Camiyi Mimar Sedefkâr Ağa tarafından yapılmıştır. Bölümleri Sultanahmet Camii 7 bölümden oluşmaktadır.  1-) Sultan 1. Ahmet Türbesi  2-) Muvakkithane  3-) sıbyan Mektebi  4-) Arasta Çarşısı  5-) Sultanahmet hamamı 6-) Darüş-şifa  7-) Hünkar Kasrı 

Öğrenci bütçesiyle daha fazla seyahat etmek için öneriler 1-) Doğru rotayı izlemek  Amacınız mümkün olduğunca az harcayarak daha fazla şehir ve ülke görmekse, pahalılığı ile ünlenmiş rotalar yerine daha uygun fiyatlı ülkeleri seçebilir öğrenci bütçenizi fazla zorlamadan yeni kültürleri tanıyabilirsiniz. 2-) Geceleri yolculuk yapın İki şehir veya ülke arasında seyahat etmeniz gerekiyorsa, gündüz yerine gece yolcuğunu tercih edin. Böylece yol boyunca uyuyarak dinlenebilir ve bu arada otel masraflarından kurtulabilirsiniz. 3-) Ücretsiz turları yakalayın Bir şehri veya müzeyi rehberle gezmek için para ödemeniz şart değil! Önceden araştırarak müzelerin ücretsiz veya indirimli zamanlarını öğrenebilir, kapıda anladığınız dilden konuşan bir rehberli gruba rastladığınızda peşlerine takılarak hiç para ödemeden turlayabilirsiniz. 4-) Marketler  Yurt dışında karınızı doyurmak için tek alternatifin özellikle büyük şehirlerde bulunan süpermarketler ucuz yiyecek ve içecek alternatifleriyl

KENDİNİZDEN VAZ GEÇMEYİN                           Bu hayattaki en önemli şey  kişinin kendisinden vazgeçmemesidir . Bazen insanlar zorluklar ile karşılaşırlar , yaratılış gereği  insanlık hali olarak kendilerini bir boşlukta bulabiliyor veya pes etmeyi kolay hale getirebiliyoruz bu gibi durumlarda boş sözlere kanmak,kendiliği kişisel bakımda tanıyamama durumu bizi bizlikten çıkarmaya ve bir süre sonra niçin var olduğuna bir sonuç getiremeyerek yaşama son verme isteği haline gelmektedir.Aslına bakarsak bu piskolojik döngünün sonucu yani eğer kendine zarar vermemiş ve bu hayatta bir şansı olan bir kişinin tedavisi nitekim yine kendisinden geçmektedir. Bu süreç içerisinde tek ihtiyacı olan şey yol gösterecek bir mucize değildir sadece  bir süre ıç sesini dinlemeye ve kendisini tanımaya olan güvenidir.Bir  süre sonra bu düşüncelerden uyanması onu hayata döndürür.     Birey kendisini tanımaya başladığı zaman artık normal hayatına dönme arzusu onu normalleştirerek  bu hayattaki önemine ve y

İnsanoğullarının yaratılışındaki insan bedeninin en mucizevi organı beyindir. Tamamen kafatası ve omurga sinirleri ile korunan gizli bir sırdır beyin. Bilindik yönleri olduğu kadar aslında bilinmeyen yönleri çok daha fazladır. Bu dünyada beni en çok etkileyen ve büyüleyen şey bilim adamlarının bile hala akıl erdiremediği beyindir ve aynı zamanda insan ve hayvan arasında duran ince çizginin tek ve eşsiz cevabıdır,bu cevaba kimse asla karşı çıkamaz çünkü bu organ yüce Allah'ın tamamen bir mucizesidir. Kalan o ki insanların düşünmesini,iradesini kullanabilmesi,sorumluluk bilinçlerini hatta kalbin görevi sandığımız aşık olma eylemi bile beynin görevlerinden sadece birkaç tanesi ve en klişe olanlarıdır. En önemli görevi ise bütün savunmasız vücutlarımızın patronu olmasıdır,bütün organların hepsine tek tek yaşamsal faaliyetler işler. Yani kısacası bu organ olmasa biz insanoğulları bir hiç olurduk ve bu da dünyanın sonu olmakla beraber varlıklarına emin olmadığımız uzaylıları harakete geç

Hayat nedir ilk önce onunla başlayalım.Hayat kelimesinin sözlük anlamı yaşam ve dirildir.Eş anlamlısı ise ömürdür.Hayat Anne karnında doğduktan sonra başlar ta ki ölene kadar devam eder.Hayatın tamamı olmasada belirli bir kısımları yokuşdur.O yokuş öyle bir diktir ki insanı yorar,bitkin hale getirir.Ama o yokuş u sabırlı bir şekilde tırmanırsak Allah bizi mükafatlandırır.Örnek vericek olursak bir çocuk birinci sınıftan itibaren okul hayatına atılmaktadır ve belkide hedefi üniversitedir.Yani o çocuğun çıkacağı yokuş ona göre fazladır fakat o yokuşu sabırlı bir şekilde yavaş da olsa bile çıkması bilmelidir.Hayat bazen insanı usandıran, lanet olsun dedirten,üzüldüğün veya çok başarılı olduğun ve mutlu olduğun Allah 'ın yürü ya kulum dediği zaman yürüdüğün bir zemindir. Görkem Sezegen

Bizi örnek alan veya almayan kardeşlerimiz, abilerimiz,ablalarımız vb kişiler için doğru yolu onlara gösterek veya yardımcı olarak açmamız ya da o bizim açamadığımız,yardımcı olamadığımız o yoldan çekilerek yardımcı olmamızdır. Görkem Sezegen

Gözlerimi açtığımda üzerimde 50 yıl sonrasının ağırlığı vardı.Her şey toz pembeydi.Etrafıma baka kaldım.O nasıl bir ağırlıktır.Hemen yüzümü yıkadım.O anda değişik sesler duydum.Sanki bir Rüzgar gürültüsüydü.Camdan dışarı baktığımda havada uçan sadece uçak olmadığı gördüm.Uçaktan başka birçok değişik hava aracı vardı.Acaba insanlar mı gelişiyor? Yoksa Teknolojimi diye kendime sorma isteği duydum.Teknoloji insanları bir hortum gibi içine çekiyordu.Bir zaman sonra karnım acıktı.Mutfağa gittim fakat hiç bir şeyde tat kalmamıştı.Apartmandan sesler yükseldi meraktan baktım.Bir robot ev eşyası taşırken bozulmuş meğersem.Acaba tembellik mi insanları böyle yaptı yoksa insanlar mı bunu tercih etmişti.Bir insan yerine robot un çalışması ne kadar sağlıklı,düşündürüyor cidden...Eve geri döndüğümde telefonum çaldı.Babam Meydana gel dedi Hemen oraya gittim.Bütün dükkanlarda olan değişimleri,işleyiş biçimlerinin değiştiğini ve insanlığın öldüğünü anladım.Artık insanlar yerine muhattap olucak bir robot

Bilinen kaynaklara göre en eski olarak Kore de yapılan en eski savunma sporudur.Teakwondo kişiye güç,çeviklik kazandırma zihni açık tutma gibi bir çok özellik katar. Teakwondo nedir,nasıl yapılmalı,kurallar nelerdir? Teakwondo belirli kuralları olan bir spordur.Bu kurallar antreman,kuşak sınavları ve müsabakalardır.Özellikle müsabaka kurallarına kesinlikle uyulması gerekir.Müsabakalarda amaç rakibi sakatlamak,yaralamak değil rakipten fazla puan almaktır.Bu nedenle önlem almak için sporcular korumalık takarlar. Bunlar;kask,yelek,kolluk,eldiven,kasık koruyucu,kavallık ve ayaklıktır. Teakwondo Türkiye ile tanışması 1964 yıllarına dayanmaktadır.Sükrü Gencel ve Nazım Canca nın çabaları sonucu gelişmeye başlamıştır. Teakwondo çıplak el ve ayakla yapılan bir spordur.Teakwondo da ustalık ve tecrübeyi belirtmek için Elbiseye bağlanan kuşaklar vardır. Bu kuşakların sıralanışı;beyaz,sarı,yeşil,mavi,kırmızı,kırmızı siyah ve siyahtır.4 ayda bir kuşak sınavı yapılır.Her yılda bir defa lisansımı

Dayımın yeteneğimi görmesi ile bir futbol (Hamza Yerlikaya)Kulübe başladığım günden beri daha iyi olmam için evde antrenman bile yapıyordum.50 mekik,15 şımar ve 5 L suyu 20 defa çöküp kaldırmamdı. Haftalarca Kulüb e Abimle gittim,geldim.Artık bir zaman sonra herkese alışmıştım.Çok iyi top oynuyordum, pes etmiyordum ve azimliydim ben bunu yaparım diyordum.Abim o zamanlar lise ye gidiyordu.Bir zaman sonra okul kursuna gideceğini söyledi.Yani bu demek oluyor ki Tramvay veya Minibüsle tek başıma Kulüb e gideceğimdi. Her hafta sonu cumartesi ve pazar kulüb e gidiyordum.Hafta sonu gelmişti.Yola çıktım ve sorunsuz bir şekilde gittim ve eve geldim.Bir sonraki hafta tekrar gittiğimde antremanımı yaptım,üstümü giydim ve geri dönüş için Tramvay durağına giderken.Birden önüme kocaman bir çocuk çıktı.Benden para istedi ve benim o anda elim ayağıma dolaştı çok korkmuştum.İstediği parayı verdim.Ve eve gittim.Evde Anneme yaşadığım olayı anlattım.Annem bidaha gitme o zaman dedi.Tabi küçüktüm karşıda

                          Etkileşim                                        Dünya 'yı gezme şansımız çok olmasa bile binbir çeşit insanın var olduğunu hepimiz biliriz.Aslında farklı ırk ,farklı soy değil de her insanın birbirinden farklı olduğunu anlamanın en büyük kanıtı bir Cumhurbaşkanı ve ya bir muhtarlık adaylarına her kişinin verdiğini oylardır ve genellikle farklıdır.Her insan aynı şekilde düşünemez ki bu yüzden yetenekler adı verilen kelime var olmuştur.Hepimiz aynı olsaydık teknolojinin gelişememesi ile birlikte eski çağ taş devrine adeta ışınlanarak bilinçlerimizin bizden kopmasına şahit olurduk.Bu farklı insanoğullarının birbirlerinden haberdar olmalarının etkeni çevredir.Çevre ; bütün insanlığa verilmiş bir emanettir.Insanlarla iç içe olduğumuz bir yer  ,çevre ise pazarlardır. İnsanlar birbirine muhtaçtır yani ne kadar farklı olsak ne kadar birbirimizi tanımasak bile pazarlardaki farklı insanların yetiştirdikleri ve ya sattıkları ürün ve besinleri alırız.Buradaki tek sık

Küçük insanlar belkide büyümek için veya tamamen uydurma bir eleştiri yapmak için kişileri. Normal insanlar belirli bir seviyeye ulaşmışlardır.Bu seviyeye gelene kadar ve o zaman bütününde gördüğü göreceği olayları inceler. Büyük insanlar gelişimini tamamlamış.Her türlü bilgiyi almış.Birden fazla başından iyi,kötü yaşanmışlıklar geçmiştir.Ve Her şeyin tartışarak çözüleceğini bilmektedir. Görkem Sezegen

 Merhaba bu yazıda sizlere Osmanlı tokadı hakkında bilgi vereceğim. Umarım ilginizi çeker.   Osmanlı tokadı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir dövüş stili olarak ortaya çıktı. Azab askerleri denen ve muharebelerde en önden giden birlik tarafından meydan savaşlarında kullanılan bu tokat, düşman askerini bayıltmayı veya sersemletmeyi amaçlıyordu. OSMANLI TOKADI HİKAYESİ Osmanlı tokadı atmak için yetiştirilen azab askerleri çocuk yaşlardan itibaren eğitim alırdı. Ufak yaşlarda saraya alınan çocuklar iri yapılı ve güçlü olsunlar diye çok iyi beslenirdi. Uygun yaşa ulaştıktan sonra da her  gün mermer tokatlayarak avuç içleri nasırlı ve güçlü hale getirilir; kol kasları özel olarak geliştirilirdi. Osmanlı'daki en önemli tokatçılar ise Başıbozuk Delibaş adı verilen düzensiz ordu mensuplarıydı. Delibaş askerleri seferlere ve muharebelere çıkarken kefenlerini giyer, hendeklerdeki yerlerini alırlardı. Düşmanı en önde karşılayarak gerek düşman atlarını gerekse de silahsız kal

Merhaba bugün sizlere yıllardır dinlediğim Rap Müziğin Tarihini anlatacağım. Rap Müziğin Tarihi Kısaltılmış haliyle, Rythmic American Poetry ( Ritmik Amerikan Şiirleri ) olan Rap müzik, 1970li yılların başlarında New York’un gettolarında doğdu. Amerika’da Harlem, Bronx gibi ezilen ve adeta insan muamelesi göremeyen siyahların yoğun olduğu yerlerde siyahi müzisyenler rapin temellerini attı. Müzisyenler, Jazz, R&B ( Rhytme and Blues ) ve Funk müziklerini karıştırarak, bir beat ( müzik altyapısı ) yapıp üstüne de ryming ( uyak ) yaparak doğaçlama olarak yeni bir müzik akımını başlattılar. Rap müziğin beraberinde getirdiği bir takım kavramları da burada incelemekte fayda var: Graffiti ( sanatsal zaruretler gereği oluşan ) yazı çizim sanatı, özellikle Paris, New York gibi büyük metropollerde ve gettolarda kendine yer buluyordu . Freestyle, doğaçlamadır. Bu yönüyle Anadolu’da yıllardır var olan aşık atışmasına benzemektedir. Bol giyinmek ise, düzgün fiziği belli etmeyi ve dar

Modern çağda yaşam adeta teknoloji ile tanımlanıyor. Kullanılan ve yaratılan teknolojiler önceleri askeri temelli olarak gerçekleştirilirken, şimdilerde her alanda bir teknolojik ilerleme söz konusu. Bazı ülkeler teknolojide diğerlerinden daha ilerideler. Değerli bir endüstri olan teknoloji bu ülkelerde birçok şirket tarafından geliştirilirken, bazı ülkelerde devlet de teknolojik alanda büyük atılımlar yapıyor 1. Amerika Birleşik Devletleri Dünyanın en büyük ekonomisi de icatlarda büyük bir çıkışa sahiptir. Genel olarak GPS olarak bilinen global konumlandırma sistemleri, aslında bir ABD askeri yaratımıydı. Teknoloji sonunda evlerimize sıçradı ve şu anda cep telefonlarında, arabalarda ve hatta hayvan yakalarında var! ABD, aynı zamanda internetin doğduğu yerdir. Silikon Vadisi adıyla San Francisco’daki Bay Area, Google, Facebook ve Apple gibi teknoloji devlerine ev sahipliği yapıyor. Dünyanın teknoloji sermayesine ev sahipliği yaparak ve sınırları zorlayan bir mucit geçmişi ile ABD, dü

      Merhaba bu yazımda sizlere Elon Musk’ı tanıtacağım ve ilgimi çeken detaylardan size bahsedeceğim. Amerika’lı iş adamı Elon Musk, 28 Haziran 1971’de Güney Afrika’da doğmuştur. Teknolojiye ilk adımını 10 yaşında atan Elon Musk, bir Commodore bilgisayar üzerinde yazılım yazmaya başladı. Ve benim en ilgimi çeken yer, 12 yaşında Blastar adını verdiği, kendi yapımı olan bir oyunun kodunu, dönemin popüler dergilerinden birisine 500 dolar’a satarak, iş dünyasına adımını atmıştır.    Daha 18 yaşına basmadan Kanada’ya göç eden Musk, annesinin kanada vatandaşı olmasının avantajını kullananmış ve oranın vatandaşlığına sahip olmuştur. 1997 yılında Pensilvanya Üniversitesi Fizik ve ekonomi bölümlerinden lisans derecesiyle mezun olmuştur. Daha sonra California’ya taşındı. İnternet, yenilebilir teknoloji ve derin uzay konusundaki ilgisi, okulun başlamasından 2 gün sonra okulu bırakmasına sebep olmuştur. ELON MUSK'IN KURDUĞU GİRİŞİMLER NELERDİR ? Elon Musk’un kurduğu bir sü

Dünyanın şekli kutuplardan basık ekvatordan şişkindir. Bu şekle geoit adı verilir. Sadece dünya değil dünyadaki çeşitli şekiller geoit şeklini alabilir. Geoit şekli kısaca iki tarafı basık iki tarafı şişkin olan nesnelere denir. Dünyanın şeklinin neden geoit olduğuna gelecek olursak... Dünyanın çevresindeki gaz kümesi olan atmosfer tabakası dünyanın bu şekli yani geoit şeklini almasının nedenidir. Eğer atmosfer olmasaydı iri ve şekilsiz bir kara kütlesi olarak görünürdü dünya. Dünyanın geoit şeklinde gözükmesinin nedeni öncelikle dünyanın sahip olduğu yer çekimi kuvvetidir ve çeşitli gaz tabakalarının yoğunluklarıdır. Çekim kuvveti kutuplarda daha yoğundur ekvatorda daha azdır bu nedenle atmosfer kutup bölgelerinde basık ekvator bölgelerinde şişkindir burda dünyanın şeklinin ana nedenidir.    Dünyanın Şeklinin Geoit Olmasının Sonuçları ? 1. Ekvator'un uzunluğu tam bir meridyen dairesinin uzunluğundan fazladır. 2. Ekvator yarıçapı, kutuplar yarıçapına göre 21 km uzundur. 3.

İdeal bir öğrenci sadece başaralı bir öğrenci demek değildir. 15 adımda ideal öğrenci olmak için: Çevre faktöründen etkilenmemelidir. Kendi doğru arkadaşını seçebilmeli ve onu kötü etkileyebilecek arkadaşları hayatından uzak tutabilmelidir. Gerektiğinde rehberlik servisini kullanmalı ve arkadaşlarıyla olan problemlerini kavga etmeden çözmelidir. Derslerine düzenli çalışan ve yardımlaşmayı seven bir kişi olmalıdır.  Sınavlara az bir zaman kala değil, günlük ders çalışarak hazırlanmalıdır. Okul içerisinde örnek teşkil ettiği gibi okul dışarısında da örnek bir kişi olmalıdır. Derslerine çalıştığı gibi arkadaşlarıyla da vakit geçirmelidir. Çalışma programı hazırlayıp, bu programı aksatmadan uymaya çalışmalıdır. Öğretmenleri ile sürekli iç içe olmalıdır.  Yardımlaşmayı seven bir kişi olmalıdır. 

İNSAN EN ÇOK NEYE KIRILIR?                                     İnsanlar özgün varlıklardır.her zaman kafalarına esen ve bir bakışa göre hayatın götürdükleri yerde gelişigüzel yaşarlar.Tabiki doğal olarak dünyanın referans noktasını ben bakış açısıyla çevreledikleri için kendileri için yaşarlar. Yaşadıkları asırlar boyunca sevgi, nefret, güven ve tabiki çoğu kalpleri olan insan varlıklarının bile kolay kolay yaşayamadığı ve aynı zamanda doğanın bir parçası olan aşk gibi duyguları yaşarlar. Bunlar karşılıklı iki kimsenin birbirine besledikleri hislerdir ve bence yaşamanın bir diğer manasıdır. Aslında dünyaya gelme amacımızın dar olmasına karşın günden güne genişlettiğimiz bir tabiatımız vardı lakin artık onunda kaldığında idrak edemiyorum. Birbirimizle kurduğumuz ilişkiler bencillikle birlikte yok olup gidiyor. İstemeyerek de olsa ben bile karşımdaki kişiyi kırdığımı,onun kalbini bir taş varsayarak içimdeki o laf koyma , son sözü söyleme hissine karşı koyamıyorum. Bu his beni bir sıfır y

                   Ateş Böceklerinin Mezarlığı    Bazı ülkelerin tek derdi güçlü olmak, Dünya’ya hükmetmek. İnsanlar düşünülmüyor, neler çektikleri düşünülmüyor. Oysaki savaşmak yerine birbirlerine yardım etseler; birlik olsalar hiç böyle olmayacak. Mutlu olacaklar.   Bu anime filmi annesini bir patlamada, babasını da savaşta kaybeden çocukların yaşama çabalarını anlatıyor. Annesini kaybettikten sonra teyzelerine giden çocuklar, hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Daha sonra teyzeleri onlara kötü davrandığı için onlarda evi terk ediyorlar. Setsuko ve Seyita bir mağarada yaşamlarını devam ettiriyorlar.  Çok geçmeden Setsuko daha fazla dayanamıyor ve hayata gözlerini yumuyor.   Kesinlikle izlenmesi gereken bir anime filmi

Everest – Dünya Üzerindeki En Yüksek Dağ Everest (ya da Nepal’de Çomolungma da denmektedir), her bir tırmanıcı için 8848,43 metre yüksekliğinde bulunan bir hayaldir, buna rağmen şüphesiz ki Everest, dünya üzerinde bulunan en zorlu ve en ölümcül dağdır. Evet, Everest gezegenimizdeki en yüksek yerdir ve her ülkeden her bir çocuk, bu ünlü dağın zirvesi hakkında bilgi sahibidir. Fakat Everest’in keşfi ve Everest’e tırmanan kişiler ile ilgili olan gerçek hikâyeler, ne yazık ki insanlar tarafından pek bilinmemektedir. Üzerinde bulunan buzulların hareketlerinden dolayı piramide benzeyen bir forma sahip olan Everest, iki Asya ülkesi olan Çin ve Nepal arasındaki sınırda yükselmektedir. Grafik üzerinden bakıcak olursak Şaşırtıcı Gerçek Bu zirve gerçekten de dünyadaki en muhteşem yer olarak anılmasına rağmen aynı zamanda da ölümcül ve trajik yer olarak da görülmektedir. Bu dağın kayalık silüeti, pek çok kişiyi tırmanma konusunda kendisine doğru çekmiştir. Üzülerek söylemek gerek